Korku, Dram, Psikoloji, Gizem, Gözyaşı, Gerilim. Hepsi bir arada…
Korku oyunu deyince aklınıza ilk sıralarda gelecek oyunlardan olan Silent Hill serisinin dördüncü oyunu “The Room” Konami şirketi tarafından 2004 yılı yazında tıpkı bir yaz tatili hediyesi kıvamında Windows, Xbox ve PlayStation 2 kullanıcılarının beğenisine sunulmuştu. Serinin diğer oyunları gibi bu oyunu da oldukça beğeni topladı ve oyun dünyasının en iyilerinden biri olma ödülünü kazandı.
Korku, gerilim, gizem, dram, psikoloji ve bulmaca gibi bilumum insanı gerim gerim germe temalı The Room bu kez Ashfield kasabasına taşındıktan iki yıl sonra birden korkunç rüyalar ve psikolojik buhran ile hayatı allak bullak olan Henry Townshend’in gizemli hayatını konu edinmiş. Henry Townshend yine bir gün gördüğü o korkunç rüyadan irkilerek uyandıktan sonra apartman kapısının ve pencerelerinin zincir gibi psikoloji bozucu aparatlar ile kilitlendiğini görür ve daireden çıkmanın yollarını arar. Hiçbir çıkış bulamayan zavallı Henry banyoda ne zaman oluştuğu bilinmez bir delik görür. Delikten insan inlemeleri ve çığlıkları gelmektedir. Henry tek çıkış yolunun bu olduğunu düşünür ve delikten içeri girer. Ve macera başlar.
Oyunun başlarında ortaya çıkan ve sizi kendisine aşık eden o işveli hatuna o kadar da güvenmeyin çünkü kaçınılmaz bir aşk acısı yaşayacaksınız. Oyun sinematikleriyle Dabbe ve Musallat karışımı bir korku esintisi yaşatıyor ki bu da sizi moda sokmaya yetiyor. Oyunun grafikleri ortalama bir seviyede ama oyunu yapan arkadaşlar o kadar başarılı bir ses efekti ve müzik kataloğu kullanmışlar ki her an her saniye tüyleriniz diken diken olarak bir eliniz farede bir eliniz klavyede, gözünüz bir monitörde bir pencerede, bir monitörde bir kapıda. Hani olur da bir şey çıkar falan diye, en kısa yoldan nasıl dışarıya koşarım diye bakıyorsunuz.
Oyunun kontrollerine gelecek olursak oldukça akıcı ve pratik. Daha önceki sürümlerine göre daha başarılı ve birkaç yenilik katmışlar. Örneğin elinizdeki bir cisimle yaratığın birine vurmadan önce ekranda bir çember beliriyor ve fareye basılı tuttukça çemberin içi dolmaya başlıyor, çember ne kadar dolarsa o kadar etkili bir vuruş yapmış oluyorsunuz. Oyuna levye tarzı bir şey ile başlıyorsunuz, ilerledikçe silah çeşitliliği artıyor. Oyunu kaydetmek için oyun içinde karşınıza çıkacak olan deliklerden –hani şu banyoda girdiğiniz delik- giriyor ve eve dönüyorsunuz. Evdeki kırmızı defteri kullanarak oyunu kayıt edebildiğiniz gibi evde beklediğiniz süre boyunca can seviyenizin de yükseldiğini görüyorsunuz. Oyunda her telden yaratık mevcut, yılan dilli sırtlanından zombisine kadar sizi korkutmak için kurulmuş bir takım ile karşı karşıyasınız. Eğer siz de azcık psikolojim bozulsun, yatakta tek yatamayayım, gerim gerim gerileyim istiyorsanız bu oyun tam size göre.
Minecraft oyunu, Mojang stüdyoları tarafından üretilen Java tabanlı bir online oyun olarak göze çarpıyor. Minecraft dünyasında her şey bloklardan oluşuyor ve […]
Minecraft oyun yapımcısı Mojang Specifications tarafından 2009 yılında çıkarılmış bir oyundur. Oyundaki amacınız kareleri şekillendirme ve hayata kalmadır. Bir hafta gibi […]
Daha önceki Minecraft versiyonu dünyada milyonlar tarafından oynanınca yeni bir versiyon kaçınılmaz olmuştu. Henüz beta durumunda olan 1.6 versiyonunda oyunun temel […]
Brick-Force oyunu Minecraft tarzı brick tabanlı grafiklerle sunulan bir FPS nişancı oyunudur. Bunun yanı sıra kendiniz de inşa etme şansına sahipsiniz. […]