So Blonde

Sarışın ve Survivor: So Blonde

So Blonde, zaman içinde bir klişeye dönüşmüş sarışın kadın algısından yola çıkarak, sarışın bir kadın bir adaya düşse nasıl kurtulurdu sorusunun üzerine kurulu bir oyun. Fırtınalı bir havada yolcu gemisinden denize düşen Sunny Blonde, kendine geldiğinde bir sahilde olduğunu fark eder ve survivor mücadelesi de böylece başlar.

So Blonde, Wizarbox tarafından geliştrilen ve 13 Haziran 2008’de piyasaya çıkan bir hayatta kalma oyunu. So Blonde’u hatırı sayılır oyunlar arasına sokan şey ise hikayesinin Steve Ince tarafından yazılmış olması. Steve Ince, aynı zamanda Broken Sword serisinden The Smoking Mirror ve The Sleeping Dragon’u, In Cold Blood’ı ve The Bunker’ı da yazan tecrübeli ve ünlü oyun yazarı.

Adada geçen bir Room Escape Oyunu

Macera oyunları türüne sokulan So Blonde, her ne kadar bu sınıflandırmayı hak etse de hareketli bir oyun değil. Oyun daha çok etraftaki objeleri toplama ve bu objeleri uygun biçimde kullanma üzerine kurulu. Grafikleri de buna uygun olarak oluşturulmuş. Kamera açınız sabit, hareketsiz bir sahnede mouse yardımıyla hareket ediyor, başka karakterlerle etkileşime giriyor ve sahneye yerleştirilmiş objeleri toplamaya çalışıyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında So Blonde, daha çok odadan kaçma oyunlarına benziyor ancak onların aksine açık havada geçiyor.

Objelerin kullanımına gelince. Bunu bir örnek açıklamak daha mantıklı olacak. Oyun bir survivor oyunu olduğu için yiyecek ve içecek durumunuz hayati önemde. Bu yüzden su içebilmek için biraz çaba sarf etmeniz gerekiyor. Envanterinizde bulunan Hindistan cevizlerini de bu aşamada kullanıyorsunuz: Kayaların üzerindeki su birikintisi ile Hindistan cevizlerini birleştirdiğinizde yeni bir ekran açılıyor ve adeta Nintendo günlerine geri dönüyorsunuz. Açılan yeni ekranda elinizde bir Hindistan cevisi kabuğuyla havadan gelen su damlalarını yakalamaya çalışıyorsunuz. Kabuğun dolması için epey bir su damlası yakalamanız gerekiyor. Sunny Blonde bu konuda oldukça tecrübeli görünüyor. İlk bölüm itibarı ile adayı tanımayı çalışan Sunny’ye Enrico isimli, Robinson’un Cuma’sına benzeyen bir karakter yardımcı oluyor.

Oyunun grafiklerinin oyuna uygun olmasının yanında çizgi film havasında yapılması So Blonde’a ayrı bir hava katmış durumda. Müziklerin de adaya uygun olarak dinlendirici ve keyifli olduğunu belirtelim. Oyunun ilk bölümünde Sunny’nin makyaj ve konfor gibi alışkanlıklarının peşinde koşması ise hoş bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.

Oyunun açılış sekansı olan sahil sekansından sonra ikinci bölüm limanda başlıyor. Sunny halen bir otel ya da telefon bulma aşamasında olsa da acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyor ve senaryo da böylece ilerliyor. So Blonde’ın oldukça fazla diyalogdan oluştuğunu belirtmekte fayda var. Seçenekli diyaloglarla ilerleyen oyun türün meraklıları için ideal görünüyor. Sunny’in renkli survivor mücadelesine yardım etmek isteyenler için ideal bir seçim olacaktır.