Tom Clancy’s HAWX

Gökyüzünde adrenalin !

İnsanoğlu, tarih sahnesine çıktığı günden bu yana damarlarında akan tutkuların peşinden sürüklenip gitmiştir. Hele bu tutkulardan biri var ki, kalp atış hızını 120 bpm’e çıkarıp damarları adrenalin ile şişirerek tüm benliğimizi ele geçiriyor. Evet tabi ki “uçmak”. Hezarfen Ahmed Çelebi’nin çılgınca denemelerinden Wright Kardeşlerin modern uçak fikirlerine kadar insanlar, çılgınca bir çalkalanmanın içinde bulunmuşlardır hep.

Modern teknolojinin gelişimiyle birlikte gelişen havacılık göklerde çelik kanatların süzülmesine izin verdi. Gökyüzünden görkemle geçen o büyük metal kuşlara hepimiz heyecan ve merak içerisinde bakıyoruz. Ve damarlarımızdaki o tutku kabarıyor. Hele bu tutku savaşma iç güdüsüyle birleşince önü alınmaz bir merak bizi ele geçiriyor. İşte size iyi haber, bu heyecanı tatmak için on beş fitte ölüm ile burun buruna gelip sağ kanada çarpan akıllı füze ile süzülüp yere çakılmaya özet ile ölmenize gerek yok. Yaratıcı oyunların yapımcısı Tom Clancy tam da burada imdadınıza yetişiyor;

Tabi ki az önce saydığımız kötü senaryoları bu oyunun içerisinde heyecanla yaşamanız mümkün, pozitif olarak gerçek hayatta ölmüyorsunuz o kadar. Geriye kalan tutkuyu yaşamak için HAWX neredeyse birebir gerçekçilik sunuyor.

Uçak oyunları ile iştigal edenler bu oyunları oynamanın ne kadar zor olduğunu bilirler. Karmaşık monitörler, zor kontroller gerçekten çıldırtıcı olabiliyor. Karmaşık kontrolleri ayarlamak ile uğraşırken karşı camdan içeri süzülen füzeyi bile göremeyip tam ateş edecek iken “eject” ile kendinizi gökyüzünde kurşunların önünde paraşütle durdurup mağlubiyeti tadarken bulabiliyordunuz. İşte tam da bu noktada HAWX, emsallerinden çok daha zevkli bir deneyim sunuyor. Basite indirgenmiş konfigürasyon, akıcı senaryolar, zevkli görseller ve harika bir deneyim ile iç içe buluyorsunuz kendinizi.

Ben Gerçekten Bir Pilotum !

Oyunun içerisindeyken bunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hatta oyun oynadıktan sonra elinizde kahveniz, kolunuzun altında maskeniz ile kendinizi büyük bir kıvanç içerisinde gökyüzünü izlerken bulabilirsiniz, şaka değil, gerçek. HAWX çok güzel ve ilgi çekici bir senaryoyu işliyor; Amerikan Hava Savunma Takımının özel yetiştirilmiş pilotlarından birisiniz. Hatta o kadar özel bir takım ki sadece üç pilottan oluşuyor. Ve yeni bir projeyle karşı karşıyasınız, hem de lider olarak.

İlk görevlerinizde çömez (sizin yanınızda tabi ki çömez) hava savunma komutanlığının pilotlarına destekte bulunuyor olsanız da bu sizi oyuna ısındırmak için, daha sonraki görevlerin zorluk derecesi ve heyecanı katlanarak artıyor. Kendiniz bir süre sonra dünyayı değiştirebilecek bir pilot konumunda buluyorsunuz. Hava savaşlarını yönetmek, istihbarat toplamak, istihbaratı işlemek gibi görevleri yapacaksınız. Bir ulusun güvenle yaşaması için gözler sizde, anlayacağınız “istikbal göklerde”.

Metal kuşların sahibi !

Metal kuşlara sahiplik yaparken şöyle ilerliyorsunuz. Oyunu açtığınızda size görevleri tamamlayarak yeni bölümler keşfetmeniz için klasik olarak Campaign seçeneği sunuluyor. Step by step şeklinde ilerleyip maceranın iliklerini sömürüyorsunuz. Diğer bir seçeneğiniz Free Flight. Free Flight ile seçtiğiniz bir jet ile bir hava sahasında süzülüyor ve Allah ne verdiyse deyip eğlenceli modlar ile oyun alışkanlıklarınızı geliştiriyorsunuz. Diğer bir seçenek ise Versus. Bu mod, oyunu daha zor hale getirmek için tasarlanmış. Ola ki bir süre sonra bu görevler beni kesmedi diyecek olursanız bu modu seçip boyunuzun ölçüsünü alabilirsiniz.

Oyunu en eğlenceli kılan yanı birden aldığınız telaşlı telsiz anonsunu takiben giren gerilim müzikleri. Gerim gerim gerilirken “düşman peşinizde” gibi uyarılar ile monitöre kitlenip kalıyorsunuz. Tabi uçakları kullandıkça yetenekleriniz artıyor. Düşman uçaklarını atlatmayı başardıkça, onları vurdukça tecrübe puanları alıyorsunuz. Bu puanları yeni görevler ve jetleri almak için kullanıyorsunuz. Tabi siz havada it dalaşındayken yeryüzünde de çatışma durmuyor. Bombalar patlıyor, yangınlar çıkıyor, uçaklar binaların üzerine düşüp şehri coşturabiliyor. Arada kazayla binalara falan da bir iki bomba sallarsanız binaların yer ile yeksan olduğunu görebilirsiniz, yine de sivillere zarar vermemek etik bir davranış olacaktır. Oyun sadece bununla kalmıyor, denizde, karada, havada, çölde, çatakta, batakta her zaman ve her yerde daima hazır ve görev bilincinde olmanız gerekiyor. Çünkü tüm bu ortamları tek tek tadıyorsunuz.

Bu arada oyuna dinamizm katılırken yer yer bazı görüntü kaplamalarından tasarruf edilmiş. Hani örneğin bir çalı o kadar da çalı gibi ayrıntılı olmamış ama onlarla zaten işiniz olmadığı için buralara pek takılmıyorsunuz. Takılmayın. Eğer macera sever bir uçuş tutkunuysanız göklerin hakimi olmak tam size göre.